
GURBET
Nolur, haber verin
Tan yeri ışırken tarlaya düş eken çocuktan
Kim ölü, kim sağ
Söyleyin
Sakalsız gençler gider mi bir cep aynası ve tarağıyla gurbet
Haber var mı kayıp çocuklardan; kızlardan, yağız oğlanlardan
Söyleyin, yeni doğan bebeler nasıl?
Anne sırtında pêşmala sarılı mı hala
Ya çocuklar, karaşın ve salça yanaklı çocuklar nasıl?
Saçları toz, toprak kokuyor mu hala
Hala pijamaları yamalı, pabuçları yırtık mı?
Söyleyin! Hayatta mı gözleri âmâ benekli buzağım?
Ya tenekelerde ekilen güller nasıl?
Avludaki akşamsefası kokuyor mu hala gün batımında
Ektiğim erik ağacı çiçek açar mı bu bahar?
Kurnası paslı çeşmenin suyu eksilir mi bu yaz?
Söyleyin, duldasına sığındığım çınar ağacı nasıl, serin mi hala?
Söyleyin…
Bu dağların ardında ne var diye soran çocuklara masallar anlatılır mı hala?
Ve uzakların merakı karınlarında büyüyor mu?
Babaların yaz gurbeti çocukların ayaklarına vuruyor mu?
Söyleyin… Söyleyin, gurbetin garba düşmek değil
Büyümek olduğunu.

YORUM YAP
Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır. Yorumunuza yanıt verildiğinde mail ile bilgilendirileceksiniz.