KARAKOÇ'A DAİR

Sezai Karakoç

Sezai Karakoç deyince şüphesiz akla ilk gelen iki kelime Monna ve Rosa’dır. Kimdir bu Monna Rosa? İsmi midir? Takma isim midir? Şiirin içerisinde bizi alıp götüren o ezgiler niçin yazılmıştır? Monna Rosa çok mu sevilmiştir? Peki, Monna Rosa da sevmiş midir? Bunların hepsine ve Karakoç’un hayatına gelin hep birlikte bir göz atalım.

Monna Rosa’ya, “Süreya’ya Dair” isimli yazımdan aşina olanlar ve elbette yazıdan önce de bilenler mutlaka vardır. Rivayetlere göre aslında ismi Cemal Süreyya olan şairimizin isminden bir harf kaybedip Cemal Süreya oluşunun baş karakteridir. Öyle anlatılır ki; Cemal Süreya ve Sezai Karakoç aynı sınıfta okuyan yakın iki arkadaştır, ikisi de aynı kıza yakarlar abayı. Gel zaman git zaman artık iş rekabete ve hatta iddialaşmaya dönüşür. Kızı kim elde ederse diğeri isminden bir harf atacaktır. Karakoç kazanır ve Süreyya olur Süreya. Bir süre sonra bu iddialaşmayı öğrenen kız Karakoç’u terkeder ve ortaya bu güzide şiir çıkar.

Hayatı

Değerli şairimiz 1933 Diyarbakır, Ergani doğumlu. İlkokulu Ergani’de tamamlayan Karakoç, Maraş ortaokulunu yatılı olarak okumuştur. Bitirdikten sonra da Gaziantep’te yine yatılı olarak lise öğrenimini tamamlaşmıştır.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi kazanarak başladığı yüksek öğrenimini 1955’de fakültenin mali şubesinden mezuniyetle tamamlamış, mecburi hizmet sebebiyle Maliye Bakanlığı’nda Hazine Genel Müdürlüğü Dış Tediyeler Muvazenesi Bölümüne atanmıştır. Daha sonra müfettiş olmuş, bir süreliğine Ankara’ya çağırılıp Yeğenbey Vergi Dairesi’nde görevlendirilmiş fakat kısa bir süre sonra tekrar İstanbul’a dönmüştür. İşi gereği Anadolu’nun birçok yerini gezmiş, görmüştür.

1965’ten 1973’e kadar birçok kez istifa etmiştir. 1973’ten bu yana da hiçbir resmi görev almamıştır. İstanbul'da Diriliş Yayınları ve Diriliş Dergisi'ni kurmuştur. 1990 yılında “Güller Açan Gül Ağacı” amblemiyle Diriliş Partisi'ni kurmuş, yedi yıl Partinin Genel Başkanlığını yürütmüştür.

Ancak parti 19 Mart 1997’de 2 genel seçime girmediği için kapatılmıştır. 2006 yılında kültür bakanlığı özel ödülü ile ödüllendirilmiştir.

Sezai Karakoç’un Türk şiirinde önemli bir yeri vardır. Şiire başka bir anlam katmasıyla birlikte, metafizik şiir denilince akla gelen birkaç isimden biridir Sezai. Kendisine has üslubu, geleneksel şiire yakın olup aynı zamanda şiirlerini modern bir yapıyla kaleme alması onu farklı kılar. Batı Edebiyatı’nı da incelemiş birisidir. Modern sanattaki soyutlanmanın İslam anlayışına uygun olduğunu düşünmüş ve şiirlerini de bu yönde geliştirmiştir.

Şiirler:
ŞİİRLER I Hızırla Kırk Saat
ŞİİRLER II Taha'nın Kitabı/Gül Muştusu
ŞİİRLER III Körfez/Şahdamar/Sesler
ŞİİRLER IV Zamana Adanmış Sözler
ŞİİRLER V Ayinler /Çeşmeler
ŞİİRLER VI Leylâ ile Mecnun
ŞİİRLER VII Ateş Dansı
ŞİİRLER VIII Alın Yazısı Saati
ŞİİRLER IX Monna Rosa(Aşk Ve Çileler)
ŞİİRLER X Monna Rosa(Ölüm ve Çerçeveler)
ŞİİRLER XI Monna Rosa(Pişmanlık ve Çileler)
ŞİİRLER XII Ve Monna Rosa
ŞİİRLER XIII Karayılan
GÜN DOĞMADAN Şiirlerin Toplu Basımı

ÇEVİRİ ŞİİR
Batı Şiirlerinden
İslâmın Şiir Anıtlarından

DENEME
Edebiyat Yazıları I Medeniyetin Rüyası Rüyanın Medeniyeti Şiir
Edebiyat Yazıları II Dişimizin Zarı
Edebiyat Yazıları III Eğik Ehramlar

DÜŞÜNCE
Ruhun Dirilişi
Kıyamet Aşısı
Çağ ve İlham I-II-III-IV
İnsanlığın Dirilişi
Diriliş Neslinin Âmentüsü
Yitik Cennet
Makamda
İslâmın Dirilişi
Gündönümü
Diriliş Muştusu
İslâm
İslâm Toplumunun Ekonomik Strüktürü
Düşünceler I-II
Dirilişin Çevresinde
Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi I-II-III
Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı I-II
Unutuş ve Hatırlayış
Varolma Savaşı
Çağdaş Batı Düşüncesinden
Çıkış Yolu I-II-III

İNCELEME
Yunus Emre
Mehmed Âkif
Mevlâna

PİYES
Piyesler I
Armağan

HİKÂYE
HİKÂYELER I Meydan Ortaya Çıktığında
HİKÂYELER II Portreler

GÜNLÜK YAZILAR
Farklar
Sütun
Sûr
Gün Saati
Gür

RÖPORTAJ
Tarihin Yol Ağzında

Monna Rosa, seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek;
Anla Monna Rosa, ben öteliyim...
Açma pencereni, perdeleri çek.

Karakoç’un en sevdiğim şiirini kendi sesimden aşağı bırakıyorum, keyifli dinlemeler.