post-thumb

ERMENİ SOYKIRIMI YALANLARI

    1 Haziran 1915’de Meclis-i Vükela’nın kararı ile “Kanun-ı Muvakkat” yayımlayarak “Ermeni Tehciri” ile ilgili işlemler tamamlanmıştır. “Tehcir Kanunu” olarak yürürlüğe giren kanunun 1’nci maddesi; ordu, kolordu ve fırka komutanlarına, savaş sırasında Hükûmetin emirlerine, memleketin savunulmasına ve asayişin korunmasına karşı çıkanlara, silâhlı saldırı veya direnişte bulunanlara karşı derhal askerî tertibat alma, tecavüz ve direniş sırasında isyancıları imha etme yetkisi vermiştir.  2’nci madde ise aynı komutanlara, casusluk ve vatana ihanet ettikleri anlaşılan köy ve kasaba halkını, tek tek veya toplu halde başka yerlere sevk ve iskân imkânı tanımıştır. Kanun yayınlandığı tarihten itibaren geçerli olmuştur.  İçişleri Bakanlığı,bu kanun ile tehcir işini orduya devretmiştir.

    Ermeniler, tehcirin başlamasından günümüze kadar, Osmanlı Devletinin kendilerine karşı yapmış olduğu muameleleri, kasıtlı bir Genosid (soykırım) olarak nitelemişlerdir. Bazı batılı yazarlar ve hatta Ermeni asıllı yazarlar bile devlete karşı ilk hareketin Ermeniler tarafından ortaya çıktığını, hükümetin de meşru savunma ve egemenlik hakkını kullanarak tehcir kararı alarak uyguladığını kabul etmişlerdir. Ancak, bazı Ermeni asıllı veya Ermeni yanlısı yazarlar ısrarla Osmanlı Devletini, sorumlu tutmuşlardır. Yayımlamış oldukları sahte belgelere dayanan iddialarla bütün ittihatçıları, özellikle de Talat Paşa’yı suçlamışlar ve hükümetinin yıkılmasından sonra ittihatçı liderleri yargılamışlardır.

 

    Sonuç olarak, yıllardır Ermenilerin Osmanlı Devletine aleyhine giriştikleri eylemlere karşı devletin aldığı tedbirler, hükümetin meşru savunma ve egemenlik hakkını kullanmadır. Ermenilerin savaş sırasında Osmanlı Devletine karşı yaptıkları ihanetleri ve belirtilen gerekçeler ile göç ettirdiği bir gerçektir. Her devlet savaş ve barış zamanlarında sınır bütünlüğünü ve kendi sınırları içerisinde kendi otoritesini yanında vatandaşlarının güvenliğini korumak zorundadır. Ermeniler, her ne şekilde ve gerekçeyle olurlarsa olsunlar, savaş sırasında mensubu oldukları devletin milletin ordusuna, sivil halkına silah çekerek, arkadan vurarak ihanet etmişlerdir. Vatana ihanetin; nerede, hangi millete mensup olunursa olunsun, hangi hukuk kuralları içinde olursa olsun bedeli ağırdır ve ölümdür. Ermeniler, bu suçu Osmanlı Devletinin savaş halinde olduğu Rusya ile işbirliği yaparak işlemişler, karşılığında ölüm yerine daha insani duygular ile zorunlu göçe tabi tutulmuşlardır.

Osmanlı Devletinin Ermenilere karşı uygulamış olduğu tehcirin gerekçeleri doğrudur ve haklıdır. Rus ve Balkan milletleriyle yapılan savaşlar sonucunda, Balkanlardan ve Kafkaslardan Anadolu’ya önemli ölçüde göçler yaşanmıştır. Bu göçler esnasında, yolda acımasız saldırıya uğramışlardır. Osmanlı Türk’ü ve Müslüman vatandaşları çeşitli nedenlerle tehcire maruz kalmıştır.Ermenilere uygulanan zorunlu sevk ve iskan politikası, olayın gerçekleştiği dönem ve şartlar göz önünde alındığında, her yönüyle insani yönü ağır basan ve haklı uygulamadır.Ermenilerin çok sayıda Türk’ü öldürdüğü, o dönemdeki resmi belgelerde yer almasına rağmen, dünya kamuoyu bu asıl belgeleri görmezlikten gelerek siyasi amaçları için bilimsel eserlerde başvurulmayacak kaynakları temel almaktadır.  Türklere, bu konuda uluslararası bir dayatma yapılmaktadır. Türk milletinin, yapmadığı bir hadiseden dolayı dünya kamuoyu karşısında suçlu duruma düşürülmesi amaçlanmaktadır.

 

Osmanlı devleti tarafından Ermenilere, “Sözde Ermeni Soykırımı” yapılmamıştır. Emperyalist devletler iddialarında samimi, içten, dürüstse ve gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorsa arşiv belgelerinin ve birinci elden kaynakların kullanılarak konunun bütün çıplaklığıyla gözönüne getirilmesi gerekmektedir. Emperyalist güçler, 1’nci Dünya Savaşı sonrasında Sevr Antlaşması ile Türkleri, bin yıllık vatanından atmaya çalışmıştır. Mustafa Kemal ATATÜRK, Emperyalist ülkelerin oyunlarını bozduğu gibi, yaptığı devrimlerle hiçbir zaman yıkılmayacak, çağdaş, modern, uygar ve millet Egemenliği temellerine dayanan “Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti” devletini kurmayı başarmıştır.


Okunma Sayısı:

Dursun ERDEN

Dursun ERDEN

YORUMLAR

YORUM YAP

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır. Yorumunuza yanıt verildiğinde mail ile bilgilendirileceksiniz.