PREMENSTRUAL SENDROM (PMS)
Günlük yaşamda oldukça sakin biri olarak tanınırken belli dönemlerde kendinizi oldukça agresif mi hissediyorsunuz? Regl öncesi dönemde ilişkilerinizin ve sosyal hayatınızın çıkmaza girdiğini mi düşünüyorsunuz? Öyleyse yalnız değilsiniz. Üreme dönemindeki birçok kadın regl dönemlerinden önce bu belirtilerden muzdarip olabilmektedir.
Psikiyatri literatürüne premenstrüel sendrom olarak geçen halk arasında adet öncesi sendromu olarak da bilinen bu sendrom regl döngüsünün 7-10 gün öncesinde başlayan ani duygu değişimleri, sürekli sinirlilik hali, artan anksiyete, depresyon, dikkat dağınıklığı göğüslerde hassasiyet gibi tipik belirtilerle ortaya çıkar. Genelde regl döneminin başlamasıyla bu belirtiler azabilir ya da son bulabilmektedir. Kadınların %5-10’unda PMS’nin yaşam kalitesini oldukça düşürdüğünü gözlemlenmiştir.
PMS belirtileri ve nedenleri genelde kişilere özeldir. Bu yüzden neden ortaya çıktığı konusunda kesin bir bilgi olmasa da bazı araştırmalar hormonsal bir takım dengesizliklerden meydana gelebildiğini öne sürmektedir. PMS’nin psikolojik nedenleri konusunda ise yapılmış çok fazla araştırma yoktur.
Toplumun regl döngüsüne bakış açısının da semptomları arttırdığı düşünülmektedir. Regl döngüsüne yönelik düşüncelerin olumsuz ve ürkütücü olması ayrı bir stres faktörü yaratmaktadır.
1) Davranışsal Belirtiler
- Yorgunluk – uykusuzluk ya da aşırı uyuma
- Baş dönmesi
- Cinsel istekte değişiklik
- İştahta artma veya fazla yeme (belli yiyeceklere aşırı istek)
2) Psikolojik Belirtiler
- Kızgınlık
- Depresif ruh hali
- Sürekli ağlama isteği
- Anksiyete
- Gerginlik
- Dikkat problemleri
- Unutkanlık
- Huzursuzluk
- Yalnızlık isteği
- Öz saygıda azalma
3) Fiziksel Belirtiler
- Baş ağrısı
- Göğüslerde hassasiyet ve dolgunluk (Bostancı,2010)
- Kilo artışı
- Şişkinlik
PMS döneminin psikolojik semptomları kadınları oldukça fazla etkileyebilmektedir.Örneğin ABD’ de yapılan bir çalışmada kadınların regl dönemlerinde suç işlemeye daha fazla meyilli oldukları ve daha fazla suç işledikleri ortaya çıkmıştır. Fransa, Kanada, İngiltere gibi ülkelerde PMS tanısı konmuş kadınlara ceza indirimi uygulanması bile söz konusudur.Aslında bu basit iki durum bile PMS’nin oldukça hassas bir durum olduğunu göstermektedir.
Peki PMS’nin fizyolojik ve psikolojik semptomlarını azaltabilmek mümkün müdür?Aslında bu konuda yapılabilecek birkaç şey vardır. PMS özellikle bireylerin sosyal çevresini etkilemektedir. Genel anlamda sakin,olgun olarak tanınan biri bir anda agresif tavırlar sergileyince yakın çevresinde tepkiyle karşılanabilmektedir. PMS semptomları başladığında bunu fark etmek ve yakın ilişkide bulunulan kişilere açıklamak kolaylaştırıcı olabilir.
Özellikle eş-sevgili PMS den haberdar olmalı bu dönemde biraz daha anlayışlı olmaya çalışmalıdır. Bu dönemde partnerler destekleyici bir tavır sergileyebilir ve sevgilerini normal zamanlardan biraz daha fazla göstermeye çalışabilir.
PMS’nin en önemli psikolojik belirtilerinden birisi “yetersizlik” düşünceleridir. Yetersizlik düşünceleri kişilerin daha fazla depresif eğilimler sergilemesine neden olabilir. Genelde bu düşünceler çarpıtılmış düşüncelerdir. Bu düşünceler dış görünüş, iş ya da okulda başarı gibi konularla alakalı olabilir.
Bazen de kişi sevilmek için yetersiz olduğunu düşünebilir. Burada önemli olan nokta bu düşüncelerin gerçekçi olmadığının farkına varılmasıdır. Düşüncelerin bir yere kaydedilmesi, doğruluğu üzerine düşünülmesi düşüncelerin etkisini azaltabilmek için yapılabilecek bazı aktivitelerdendir.
PMS’nin semptomlarını azaltmak için bazı öneriler.
- Kafein ve alkol tüketimi azaltılmalı ya da sonlandırılmalıdır.
- .Yağ, tuz ve şeker alınımı azaltılmalıdır.
- Diyete yoğurt ve yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum bakımından zengin
yiyecekler eklenmelidir.
- Rafine şeker, tuz, kırmızı et, süt ürünleri ve çikolata tüketimini sınırlanmalıdır.(Vatansever,2009).Sanılanın aksine çikolata tüketmek belirtileri azaltmaz arttırır.
- Gevşeme egzersizleri yapılabilir. Nefes egzersizleri ve meditasyon ,yoga gibi egzersizlerin PMS semptomlarını azalttığı düşünülmektedir.
- Yeterli ve düzenli bir uyku döngüsüne sahip olunmalıdır.
- Bilişsel Davranışçı Terapi: Bilişsel Davranışçı Terapi’ye (BDT) göre düşüncelerinizin duygularınız üzerinde önemli bir rolü vardır. Örneğin “Ben hiçbir şeyi başaramam” düşüncesi beraberinde yetersizlik, çaresizlik hissini getirecektir. Bu düşüncelerle başa çıkma tekniklerini öğrenerek PMS dönemindeki olumsuz duygulanımı azaltabilirsiniz.
- Regl döngüsü ile ilgili olumsuz düşünceler azaltılmaya çalışılabilir. Özellikle bu dönemde öz-şefkat gösterilmesi oldukça önemlidir. Regl ile ilgili daha kabullenici bir tutum sergilenmelidir. Ne yazık ki bazı kültürlerde regl dönemine olan bakış açısı kadınlarda utanma duygularına sebep olabilmekte bu da stres yaratabilmektedir.
- Kadınların bu dönemde yaşadıkları belirtileri sevdikleriyle paylaşmaları onların desteğini almaları süreci kolaylaştırmada oldukça etkilidir.
- Günlük tutmak PMS semptomlarını düzenli olarak kaydetmek farkındalığı arttırmak için faydalı olabilir.
- Düzenli olarak egzersiz yapmanın da PMS belirtilerini azalttığı bilinmektedir.
- Sigara kullanımının PMS belirtilerini şiddetlendirdiği gözlenmiştir. Sigara kullanımının bırakılması önerilmektedir.
- Şiddetli psikolojik ve fiziksel belirtiler olması durumunda mutlaka uzman bir hekime başvurulmalı, gerek görüldüğü durumda hekim kontrolünde ilaç tedavisine başlanmalıdır.
KAYNAKÇA
- BOSTANCI A .(2010) Premenstrüel Sendromda Öfke Ve Anksiyete Düzeylerinin Değerlendirilmesi
- VATANSEVER B.(2019) Üniversite Öğrencilerinde Premenstrual Sendrom
Semptomları Ve Öğrencilerin Semptomlarla Baş Etme Yöntemleri
- Türk Psikiyatri Dergisi 2006; 17(4):296-304
- Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 2010; 13: 3
- EĞİCİOĞLU H.(2008) Üreme Çağındaki Kadınlarda Premenstrual Sendromun Yaşam Kalitesine Etkisinin Araştırılması
YORUM YAP
Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır. Yorumunuza yanıt verildiğinde mail ile bilgilendirileceksiniz.