Fransa'dan Türkiye'ye Uzanan Bir Hikaye; KURTLAR İMPARATORLUĞU - Jean-Christophe Grangé | Filmi Yapılmış Kitaplar 3

Herkese merhaba!

    Bu yazımda size bir döneme damgasını vurmuş, şimdilerde de ilgi görse de ülkemizde altın çağını 16 17 sene önce yaşamış, çok satanlar listesine girmiş bir kitaptan bahsedeceğim; Kurtlar İmparatorluğu.

    Kurtlar İmparatorluğu kitabını ablamın önerisiyle okumaya başladım. Bu kitap benim okuduğum ilk polisiye-gerilim romanı oldu. Adını ilk duyduğumda Türklerle ilgili olabileceğine dair temeli olmayan varsayımlarda bulunsam da kitaba göz attığımda gerçekten Fransa'da "10. Bölge" olarak bilinen, "Küçük Türkiye" de denilen çoğunluğunu göçmen işçilerin oluşturduğu bir Türk mahallesinde gelişen olayları anlattığını anladım, bu da eserin daha da ilgimi çekmesini sağladı.

    Daha önce yaşadığı ülke fark etmeksizin Avrupa'da yaşadığı için "Almancı" denilen bazı tanıdıklarımdan ve bazı rap müzisyenlerinin şarkılarından dinlediğim ve duyduğum göçmenliğin yabancılar tarafından da nasıl görüldüğünü okuma fırsatı buldum. Sosyolojiye ilgisi olanların severek okuyacakları bir eser olduğunu düşünüyorum.

    "Küçük Türkiye"de, aynı fiziksel görünüşe sahip birbirine çok benzeyen üç kadının öldürülmesi sonucu polis olaya el atmaya karar verir. 10. Bölgeden sorumlu polis şefi Paul Nerteaux; seri cinayetleri araştırırken yıllarca orada görev yapmış, bölge halkını çok iyi tanıyan ve sevilen yarı şeytan yarı melek olarak tasvir edilen görevden alınmış tecrübeli polis memuru Jean-Louis Schiffer'dan yardım istemeye karar verir. Schiffer'in bağlantıları sayesinde soruşturma, içine bir Türk mafyasının karıştığı çok farklı yönlere doğru yol alır.

    Kitapta çoğu Türk, pek çok karakter mevcut olsa da kitabın ana karakterini ileride farklı bir isimle karşımıza çıkacak olan Anna Heymes olarak kabul edebiliriz. Aynı zamanda Schiffer ve Paul da kitapta en az Anna kadar önemli karakterler arasında sayılabilir.

    Eserde "Ülkücüler" olarak da bilinen "Bozkurtlar"a, Alparslan Türkeş'e, bu gruba bağlı mafyalara da yer verildiğini görebilirsiniz. Aynı zamanda ülkemizin ve yakın Türk tarihinin dışarıdan bir göz olan Fransız yazar tarafından nasıl ele alındığına dair de bilgi sahibi olabilirsiniz. Bu konuda ülkemizdeki bazı yazarlar, eleştirmenler ve gazetecilerin kitapta olayların yanlı anlatıldığına dair eleştirilerine internette kolayca ulaşabilmek de mümkün.

    Kitabı anlatım özellikleri bakımından gayet akıcı buldum. Okurken asla sıkılmadım, okudukça okuyasım geldi. Bu eser size "Bir sayfa daha." diye diye onlarca sayfayı okutacak kitaplardan birisi olabilir 😄. Olay örgüsünde o kadar heyecanlı ki "Daha ne olabilir." diye düşünürken her seferinde bana "Yok artık!" dedirten bir eser oldu bu kitap. Matruşka bebek gibi sürpriz içinden sürpriz çıktı her bölümde kitaptan.

     Size biraz da filmden bahsetmek istiyorum. Kitapla aynı ismi taşıyan filmin başrollerini Arly Lover, Jocelyn Quivrin ve Léon: The Professional ( ülkemizde bilinen adlarıyla Sevginin Gücü ya da Mathilda) filminden de tanıdığımız Jean Reno paylaşıyor. Türk-Fransız ortak yapımı olarak lanse edilen filmde tek bir Türk oyuncunun, son sahnelerde adeta bir figüranmışçasına beş dakikadan kısa bir rolle (Emre Kınay) yer alması beni biraz hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim. Eserde yer alan pek çok Türk karakterin hepsi olmasa da en azından bir kısmının Türk oyuncular tarafından canlandırılması filmi daha etkileyici ve gerçekçi hale getirebilirdi.

    Film başlarda kitabın konusuna sadık kalsa da ilerledikçe olayın seyrinin farklı yönde ilerlediğinin, özellikle sonunun eserden oldukça farklı bir şekilde bittiğini söyleyebilirim. Bir aksiyon filmi olarak gayet başarılıydı ama her uyarlama film gibi bu kez de bu film de beklentilerimi karşılamadı. Türkiye'de çekilen sahnelerdeki kostüm ya da dekor seçimlerini gerçeğe uygun bulmadım. Eğer aksiyon, gerilim ve suç filmlerini seviyorsanız filmi severek izleyebilirsiniz. Film ile ilgili bilgileri yazımın sonuna bırakacağım. Kitaplarla kalın! 📚🌟

IMDB Puanı: 5,9

https://www.imdb.com/title/tt0402158/

Kitap tek ölümsüzlüktür. ~ Rusuf Chodte