DİSLEKSİ?

Disleksinin ilk belirtileri çocuğun konuşmaya geç başlamasıyla ortaya çıkar. Disleksi genetik faktörler ile ortaya çıktığı gibi çevresel faktörler ile de  ortaya çıkabilir. Yaş ilerledikçe belirtiler de farklılaşmaya başlar. İlkokulda harflerimiz ayna yansıması şeklinde yazılmaya başlarken ilerleyen zamanlarda okurken hecelemelere, satır takibi yapamamaya başlarlar. Yazarken ise yazım hatalarıyla dolu yazılar karşımıza çıkar. Tabii ki bu okuma, yazma hataları sonucunda çocuk derslerden uzaklaşmaya başlar ve ders esnasında dikkatini toplamakta zorluk çeker. Disleksi, dikkat eksikligi ve hiperaktivite ile de birlikte görülebilir. Bu yüzden çocuğa tanı koyulurken çok dikkatli olunmalıdır. Disleksi bir sorun değil bir farklılıktır!.     Öğrenme güçlüğü normal ya da normal üzeri zeka düzeyine sahip çocukların, akademik alanlarda sorun yaşaması ve  negatif bir performans göstermesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Öğrenme güçlüğünün üç türü vardır. Bunlar; -Disleksi okuma ve okuduğunu anlamada, kelimeler ve hecelemelerde yaşanan güçlüklerin genel adıdır. Doğru veya akıcı kelime tanımada yaşanan zorluk, okuduğunu anlatamama ve hatırlamama da disleksinin karakteristik özelliklerindendir. Nörogelişimsel bir bozukluk olarak da kabul edilmektedir. -Disgrafi, yazı yazmada yaşanan güçlüğün genel adıdır. Çocuğun ters yazması, yazı yazarken kelimelerin ortasında büyük harf kullanması , bazı harflerin atlanması, kelimeler arası boşluk bırakmama ya da aşırı boşluk bırakma ve kötü el yazısı belirtilerindendir. -Diskalkuli ise matematiksel olarak işlemlerde sıkıntı, rakamları ters yazma ve matematiksel islemleri anlamada ve algılamada oluşan bozukluktur. Disleksi, tedavisi mümkün olan bir öğrenme güçlüğüdür. Fakat erken müdahale birey için daha hızlı sonuç almamızda etkilidir. En etkili ve hızlı sonucu okul öncesinde almamız mümkündür. Zaman içerisinde kendiliğinden geçme gibi bir durum söz konusu olmadığından beklemek sadece birey ile yaşıtları arasında yaş farkının birikmesine ve eksiklerin çoğalmasına neden olur. Birikmeler gerçekleşmeden erken müdahale için en uygun zaman, okul öncesi dönem ile ana sınıfı dönemidir. Okul öncesi dönemde çocuk genellikle kaba ve ince motor becerilerini kazanmakta zorluk çeker. Legolarla oynamakta, boyamalar yapmakta, düğme iliklemekte, bağcıklarını bağlamakta zorluklar çekebilir. Okuma güçlüklerinde ise,  cocuk ile konuşmalarda kelimeleri anlamayabilir. Kafiyeli kelimeleri çözemeyebilir. Bunlar sonucunda çocukta ilerleyen zamanlarda (örn: ergenlik döneminde) depresyon, özgüven eksikliği gibi sorunlar ortaya çıkabilir.