KÖRLÜK - JOSÉ SARAMAGO | FİLMİ YAPILMIŞ KİTAPLAR 1
Herkese tekrardan merhaba! Bu dergide yazdığım ilk kitap incelememle karşınızdayım! Bugün sizinle paylaşmak istediğim eser, 1998 Nobel Edebiyat Ödülü almış bir eser; "Körlük"
José Saramago'yu "Körlük" ile tanıma fırsatı buldum. Nobel ödüllü olması beni esere çeken noktalardan biri olsa da son zamanlarda yaşadığımız uluslararası salgın sürecinde, beyaz bir körlük salgınını, karantinaya alınan insanların yaşamını anlatması okumak istememdeki ana sebeplerden biri olmuştu.
Kitap Nasihatler Kitabı'ndan "Bakabiliyorsan, gör. Görebiliyorsan, fark et." alıntısı ile başlıyor. Ardından ilk körün görme yetisini kaybetmesiyle beraber yaşananları görmek için bir distopyaya adımımızı atıyoruz. Kitabın gerek sosyal gerekse siyasî birçok mesaj verdiğini okurken fark edebiliyorsunuz. Salgının önlenmesi için körlerin dışarıdan hiçbir yardım gelmeden yaşamaya bırakıldıkları akıl hastanesinde insan doğasının ne kadar vahşi, etik ve ahlakî kural tanımayacak hale gelebileceği gerçeği bütün çıplaklığıyla bize aktarılıyor. Eserin pek çok karakteri olsa da olayların akışı bakımından bana göre en önemli karakter doktorun karısıydı. Olayların onun üzerinden ilerlediği net bir şekilde fark edilse de zaman zaman daha etkili olabilecekken pasif konumda olduğunu düşündüğüm zamanlar da oldu.
Kitapta işlenen ana tema çok güzel olsa da yer yer anlatım özellikleri bakımından sıkıntı yaşadığımı söyleyebilirim. Kitabın ikinci sayfasının arkasında yazarın orijinal eserine sadık kalınarak çevirisi yapıldığı ifade edilmiş, konuşma cümleleri çift tırnak yerine virgülle ayrılmış. Bu sebeple zaman zaman iki karakterin diyalogunu anlamak için birkaç defa okuduğum kısımlar oldu. Bunun dışında kitap gayet akıcı ilerledi. Kendimi kaptırıp zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmadan bir oturuşta 100 sayfayı okuduğum bile oldu😄.
Kitaptaki betimlemeler sayesinde olay örgüsünün içine dahil olmanız çok daha kolay hale geliyor. Psikolojik tahliller sayesinde karakterlerin ne hissettiğini düşündüğünü anlamanıza imkan sağlıyor. Kitap ilahî bakış açısıyla yazılmış olsa da özellikle karakterlerden doktorun karısı ve davranışları beni çok etkiledi. Ayrıca kitapta bahsedilen olay ve uluslararası salgın arasında özdeşleşim kurmak benim için çok kolay hale geldi bu nedenle daha da bir merakla okudum. Benim gibi Modern Dünya Edebiyatı'na ilgisi olanların bulunduğumuz süreçte severek okuyacağını düşünüyorum. Kitabı gerçekten severek okudum. Kütüphanemin baş köşesinde yer alacak en sevdiğim kitaplardan biri oldu "Körlük".
Gelelim film konusuna. Ben kitaptan uyarlanan filmleri izlemeden önce genelde kitaplarını okumayı tercih ediyorum. Çünkü olaylar filme uyarlanırken ya es geçiliyor ya da kırpılarak anlatıyor. Çoğu film ne yazık ki kitabıyla hiçbir zaman birebir olmuyor. Üzülerek söylüyorum ama maalesef film çoğu kitap uyarlaması gibi benim beklentilerimi karşılamadı. Sahne dekoru ve oyuncu seçimleri gerçekten kitabına uygundu. Çoğunlukla benim hayal gücümdeki gibiydi fakat kitaptaki sahneler fazlasıyla es geçilmişti. Kitapta olayların akışını ve nedenini anlamak için kilometre taşı sayılabilecek pek çok sahneyi 2008 yılı yapımı olan bu filmde göremedim. Bu durum da filmin kitabına göre benim için daha yavan ilerlemesine neden oldu. Başrollerinde Hulk filminden tanıdığımız Mark Ruffalo ve Julianne Moore'un paylaştığı filmin adı "Blindness". Filmi merak edenler ve izlemek isteyenler için filmin afişi ile fragmanını yazımın sonuna bırakacağım.
Okunma Sayısı: 1988
YORUM YAP
Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır. Yorumunuza yanıt verildiğinde mail ile bilgilendirileceksiniz.