post-thumb

Küratör! Anlat Bize Hikâyeni: Man Of Medan

30 Ağustos 2019'da Supermassive Games, bir üçleme çıkaracaklarını The Dark Picture Antology: Man of Medan'ı çıkararak duyurdular. Bu oyun, üçlemenin ilk oyunuydu ve interaktif hikâye anlatıcılığı türünde çokça tutuldu. Tutulmasında birçok özellik ön plana çıkabilir ama benim ve bazı insanların gözüne en çok şu özellik çarptı: Oyunda yer alan karakterler Hollywood'dan aşina olduğumuz ünlülerdi. Aksiyon, çatışma veya sürekli kontrol beklenmemesi gereken Man of Medan, türünden de anlaşılacağı üzere hikâye odaklı bir oyundur. "Çok sıkıcı bir oyundur o zaman" argümanına yanıt vermeden önce, size hikâyeyi çok da detayına inmeden -çünkü bu tür oyunlarda bilirsiniz ki insanı oyuna bağlayan durum oynanıştan ziyade hikâyedir- anlatayım. 
Beş arkadaş batık bir uçak enkazına ulaşırken yaptıkları bir araştırma sonucu bu uçağın, bir geminin arama kurtarma çalışmasına katıldığını öğrenir ve gemiye ulaşmaya çalışırlar. Ancak balıkçı çetesi de bu gemide hazine olduğunu düşünür ve onların peşine takılır. Buraya kadar korkutucu bir olay yok, gayet normal seyrinde ilerleyen gerilimlerin olduğunu düşünebilirsiniz ama asıl bomba bu gemide patlar. Geminin batmasında ve içerisindeki tüm insanların ölmesindeki ana sebep bu geminin içerisindeki lanetli ruhlar. Bunlardan bihaber olan çete ve beş kişinin hayatta kalma mücadelesine tanık olacağız. 
Şimdi gelelim baştaki argümanı çürütmeye. Bunun için her zaman başvurduğum yöntem olan "oyunun özelliklerinden bahsetme"yi kullanacağım:

1. Oynanış açısından pek aktif sayılmaz, âdeta bir filmde ana karakteri nasıl görüyorsanız - kamera açısı olarak- burada da yönettiğiniz her karakteri öyle görüyorsunuz. Birinci şahıstan ziyade üçünçü şahıstan ve farklı açılardan görüyorsunuz kontrolü ele aldığınız zaman. Kontrol dışınızda sinematik kısmına geçince zaten tam bir film havası. 
2. Oyun, QTE (Quick Time Event) sistemini kullanıyor. Nedir bu sistem? Anlık refleksinizle sizden istenen tuşa doğru zamanda basmanızı içeren bir dizi etkinlik. Man of Medan bunlardan iki tanesini kullanmış:
a) Birinden gizlenmeye çalıştığınızda oyun sizden nefesinizi kontrol altına almanızı isteyecek. İşte bu anda ortaya yanda gördüğünüz gibi bir sahne belirecek. 
b) Bir diğer QTE ise ani kararlar vermeniz gereken durumlarda ortaya çıkıyor. "Savaş ya da Kaç" taktiğinin oyunlaştırılmış versiyonu diyebiliriz. Ancak çok çok önemli bir sorun var. Eğer bir seneçeği seçemez yani kaçırırsanız ya da çok yanlış bir karar alırsanız oyun size bunun bedelini ciddi manada ödetiyor. Bu bedel de tahmin edeceğiniz üzere ölüm. 

3. Oyunda güzel düşünülmüş ancak o kadar da güzel uygulanamamış bir özellik var: ilişki düzeyi. "Karakterlerle girdiğiniz her diyalog o karakterle olan ilişki düzeyinizi etkiliyor ve bu da hikâyenin gidişatını etkiliyor" deniliyor ancak QTE'ler kadar etkilediği söylenemez. Pozitif ilişki kurarsanız flörtleşebiliyorlar ya da mizahi yönlerini gösterebiliyorlar aksi durumda da öfke patlamalarına şahit olabiliyorsunuz ancak çok ciddi olaylar göremiyoruz.

4. Jumpscare... Oyuncuların baş belası da geldi. İstisnasız her korku oyununda karşımıza çıkar. Kısaca şöyle özetleyelim. Dalmışsınızdır, oyuna ve hikâyesine ya da oyun içindeki bir bulmacaya kendinizi aşırı vermişsinizdir ve bir anda üzerinize korkunç bir efektle bir şeyler atlamaya başlar. Basit bir numaradır, genellikle ilk korku oyununu çıkaran yapımcıların ya da korkutma yöntemlerinden habersiz yapımcıların sıklıkla başvurduğu bir yöntemdir. Bu tekniğin yerine başka teknikler kullanılabilirdi ancak yine de oyunu kötüleştirmemiş. 

5. Küratör! Oyunun en sevdiğim özelliklerinden birisi de ara bölümlerde karşımıza çıkan bu karizmatik hikâye anlatıcısı. Ama o kendisine "Hikâyelerin Küratörü" denmesini tercih ediyor. Küratörümüz hikâyenin ortalarına ya da can alıcı kısımlarına doğru sinematik bir girişle kendisini gösterir, yaptığınız seçimleri size laf çarpıtarak hatırlatır, sonuçlarını gösterir ve isterseniz bir de ipucu verir gidişata dair. Evet, bu da sizin seçiminiz. 
6. Oyunu bana sevdiren son noktayı da söyleyip yazımı bitirmemin vakti geldi: Hikâyesiyle büyük benzerlik kurduğum bir filme aşırı benziyor olması. Filmin adı Hayalet Gemi (Ghost Ship) . Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. 

Kaynakça:
Easter GamersTV- Man of Medan


Okunma Sayısı:

Furkan Sadık Öz

Furkan Sadık Öz

YORUMLAR

YORUM YAP

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır. Yorumunuza yanıt verildiğinde mail ile bilgilendirileceksiniz.