post-thumb

SOMATİK DENEYİMLEME

 Hayatımızda psikolojik bir problem ya da travmatik bir deneyim yaşadığımızda vücudumuzda da değişiklikler olduğunu görürüz. Önemli bir sınava gireceğimizde midemizin bulandığını, sosyal fobisi olan birinin toplu ortamlarda karnının ağrıdığını ya da kaza geçirmiş bir bireyin sürekli çarpıntı geçirdiği gibi birçok örneklerle karşılaşırız. Somatik deneyimleme de tam bu sırada karşımıza çıkar. Yaşadığımız şeylerin bedenimize aslında fark etmediğimiz kadar etkisi olduğunu anlayıp somatik yani bedenle ilgili deneyimlemeler geçirmesini sağlarız.

Somatik deneyimleme genel olarak travma üzerine odaklanır. Ve travmada bilinenin aksine olan olay üzerinde çok fazla durulması yerine o andaki ve sonrasında gelişen tepkiler önemlidir. Yani travmanın kökeni travmatik olayın kendisi değil sinir sisteminin bu olaya verdiği tepkidir.

Travma yaşadığınız bir anınızı düşünün verdiğiniz ilk tepkiler neydi? Travma sonrasındaki yaşamınızda, bu olaya bakışınızın verdiğiniz o ilk tepkiyle ilişkisini ve hayatınızı nasıl etkilediğini bir inceleyin. Arasında nasıl bir bağlantı var?


İlk tepki genel olarak donmadır. Sinir sistemi kaldıramayacağı bir tehditle karşılaştığında donma tepkisi gösterir. Burada amigdalanın etkisi söz konusudur. Amigdalanın temel işlevi duyguları fizyolojik ve davranışsal olarak karşılık gelen tepki ile bütünleştirmektir. Temel duygular ve hayatta kalma içgüdüsü burada hakimdir. Çoğu zaman travma geçiren bir kişiden şunu duyarız “Hiçbir şey yapamadım, dondum kaldım.”

Olaylara ne kadar fazla tepki veriyorsunuz ya da ne oranda kendinizi sakinleştirebiliyorsunuz? Yani Esnek Dayanıklığınız ne durumda? 

Tehdit edici bir durumla karşılaştığımızda otonom sinir sistemimizdeki sempatik sinir sistemimiz devreye girer  “savaş ya da kaç” oluşturur.  Durum ortadan kalktığında ise parasempatik sinir sitemi sakinleşmemizi sağlar. Günlük yaşamımızda dahi yaşadığımız gündelik olaylarda zaman zaman ben burada keşke şöyle tepki vermeseydim deriz. Verdiğimiz tepkilerin ruh halimize, hayatımıza, vücut fonksiyonlarımıza etkisini görürüz. Esnek dayanıklılığımız aslında bizim baş etme stratejilerimizin bir bütünüdür. Travma durumu yaşamamış olsak dahi dayanıklığın az olması durumunda baş etmemizin zorlaşacağı ve gelecek yaşamımızı olumsuz etkileyeceğini söyleyebiliriz. Kişi travmatik bir yaşantı geçirdiğinde ise bu esnek dayanıklığının bozulduğu görülür. Sağlıklı bir sinir sisteminde sempatik ve parasempatik sistem içinde bir salınım yaşanır. Bu salınım sayesinde bir enerji açığa çıkar. Bu salınımın esnek dayanıklığı yüksek olduğunda kişi kendini yatıştırır. Yani aslında tam olarak vücut dilimizi anlamamız ve kendimizi tanımamız oldukça önemlidir.


Somatik deneyimleme Psiko-Biyolojik temelli bir yaklaşımdır. Travmatik yaşantılar sonucunda sinir sistemlerinde gerilimler birikir. Somatik deneyimleme; yaşamı tehdit edici bu gerilimlerin boşaltılmasını sağlar. Şimdi ve buradaya ulaşabilme ve vücuda yaptığı biyolojik etkenleri azaltabilme üzerine odaklanır. “Tehdit Döngüsü” bu gerilimli enerjinin sağaltımı açısından oldukça önemlidir. Travma anında tüm döngü evrelerinin tamamlanması ve son evre olan boşaltımın sağlanması gerekir. Bu döngünün evreleri şu şekildedir:

Duraklama ve İrkilme: Donakaldım ifadesi tam bu duruma uygundur. Bir olay yaşadığımızda hemen bir tepki veremeyiz istemsiz bir irkilme durumu yaşarız.

Yönelme/Çevreyi Tanıma: Travmatik bir deneyim yaşadığımızda zihnimizden şunlar geçer: Neler oluyor? Neredeyim? Durumu algılar ve zihin süzgecinden geçiririz.

Belirle ve Değerlendir: Durumu algıladıktan sonra ise “Ne yapacağım” diye düşünürüz. Durumu değerlendirir ve en doğru tepkinin ne olacağını düşünürüz.

Savunma ve Koruma Tepkileri: Sergilediğimiz davranışlar bu aşamada gerçekleşir. Örneğin; Kaçarız, müdahale ederiz, kendimizi koruruz..

Tamamlama ve Boşaltım: Tüm döngü tamamlandıktan sonra gerilimin boşaltılmasıdır. Eğer bu boşaltım gerçekleşmezse travmanın hayatımızı son derece kötü etkileyeceği açıktır.

Yukarıda bahsettiğim Tehdit Döngüsü olması gereken doğal bir döngüdür. Tepkilerimiz vücudumuzu etkiler. Somatik Deneyimleme ile kendimizi, vücudumuzu tanırız. Nasıl hissediyorum, niye böyle hissediyorum, vücudumda neler oluyor? Eğer siz kendinizi tanırsanız, nasıl sakinleşeceğinizi ve güvende hissedeceğinizi bilirseniz olaylardan etkilenme oranınızda o denli azalır. Deneyimleme sayesinde bunları başarırır aslında travmadan dolayı vücudunuzda değişikler olduğunu anlarsınız.


“Aslında en çok kendimize yabancı kalırız. Kendimizi ve vücudumuzu tanımaya değil yaşadıklarımıza, dışsal çerçevelere odaklanırız. Kendi içselliğimizi görebilmeli ve güvenli, sağlıklı tepkilerin olduğu sağlıklı bir yaşama kucak açmalıyız.”




Okunma Sayısı:

Emel Özcan

Emel Özcan

Psikolojik Danışman

YORUMLAR

YORUM YAP

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır. Yorumunuza yanıt verildiğinde mail ile bilgilendirileceksiniz.