SALDIRGAN VE ÖFKELİ ÇOCUKLAR
Bitmek bilmeyen tartışmalar, kıskançlıklar hatta çoğu zaman saç çekmeli, eline ne geçerse fırlatmalı fiziksel kavgalar ve tabi daha nice versiyonları.. Çocukluğunda kardeşleriyle hiç kavga etmeyen var mıdır aramızda? Sanmam. O zamanlar bizi fazlasıyla öfkelendirip sinirimizi bozsa da büyüdükçe hepimizin gülerek anımsadığı, çocukluğumuzun unutulmaz anıları arasında ilk sıralarda yerini almıştır kardeş kavgaları..
Son derece doğal ve olağan bir duygu olan öfke küçücük bedenlerimizi bile etkisi altına alabiliyor. Çocukluk dönemlerindeki kavgalarda dikkat edeceğimiz nokta ise öfkenin, saldırganlığın boyutu ve onu ne derece kontrol altında tutabiliyor olduğumuz. Bazı çocuklar için bu öfke durumu gayet normal ve masum olabiliyor. Bizim üzerinde duracağımız konu ise öfkesi süreğen, yineleyici ve normalin dışında seyreden çocuklar.
Çoğunlukla beraber kullanılan öfke ve saldırganlık kavramları birbirleri ile karıştırılıyor ya da eş anlamlı kelimeler olarak algılanabiliyor. Oysaki öfke; doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen doğal, evrensel ve duygusal bir tepki şeklinde açıklanır. Bunun yanı sıra saldırganlık ise; bireyin fiziksel ve psikolojik olarak kendine, çevresindekilere veya nesnelere zarar vermeyi içeren bir dizi davranışlar sergilemesidir. Aslında kısaca saldırganlık, öfkenin dışarıya yansıyan şeklidir diyebiliriz.
Bazı kuramcıların bu konu hakkındaki düşüncelerine bakacak olursak;
- Adler, saldırganlığı tüm gereksinimlerin doyumu için uğraşan ve tek bir organa bağlı olmayan bir içgüdü olarak görmüştür.
- J.P. Scott, saldırganlığa neden olan tüm uyaranların çevreden geldiğine işaret ederek insanlarda saldırgan davranışların öğrenilmiş olduğunu belirtmiştir.
- K. Horney, saldırganlığı kişinin tehlikelerle dolu bir evrende temel anksiyete duygusuna bağlamıştır.
- Freud ise saldırganlığı ego içgüdüsüne bağlamış ve kişinin doyumunu engelleyici veya tehdit eden durumlarda egonun tepki göstereceğini varsayarak bu tepkileri de saldırganlık olarak nitelendirmiştir.
Çocuklardaki öfke duygusundan bahsedecek olursak; öfkenin sebepleri her çocukta farklılık göstermekle beraber her yaşta da farklı şekillerde kendini gösterebilir.
İlk aylardan itibaren (3-8 aylar) bebekler duygularla ilgili pek çok şey öğrenirler. Dolayısıyla annenin vereceği tepkiler çok önemlidir. Bebekler öfkelerini ağlayarak, kollarını sallayarak, tekme atarak dile getirirler. 3 yaş civarındaki çocuklar ise artık dilin etkili bir araç olduğunu fark etmeleri ile beraber öfkelerini farklı şekillerde gösterirler. Özellikle 3-5 yaşındaki çocukların kolayca öfkelenebileceği gözlemlenmiştir. Bunun en temel nedeni olarak kendilerini yeterince ifade edememelerini öne sürebiliriz.
Öfkeli çocuk; sürekli ve aşırı biçimde saldırgan, sinirli, sabırsız, anlaşılmaz ve geçimsizdir. Aile ve arkadaşlık ilişkilerinde genel olarak gergin ve sürtüşmeli bir tavır sergilerler. Çocuklardaki bu öfkenin ve saldırganlığın altında pek çok biyolojik ve çevresel faktörler olabilmesiyle beraber bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz.
- Çocuklar çevrelerindeki insanları kendilerine rol model olarak aldıkları için ebeveynlerin birbirlerine ya da çevrelerine karşı olumsuz davranışları, çocuğun da öfkeli bir karaktere bürünmesine sebep olabilir.
- Yetişkinler tarafından sürekli azarlanan, katı şekilde cezalandırılan, yeterli iletişim kurulmayan ve sevgiden mahrum bırakılan çocuklarda saldırgan davranışlar görülme olasılığı daha yüksektir.
- Bazı çocuklardaki öfkeli davranışlar yaşadıkları herhangi bir psikolojik travma sonrası gelişebilir. Çocuk içinde yaşadığı sıkıntıyı dışarıya öfke ve saldırgan davranış olarak yansıtabilir.
- İstedikleri bir şey karşısında engellenen ve ertelenen çocuklar da sinirli ve saldırgan olmaya daha meyilli olabilir.
- Duygu durum bozukluğu yaşayan çocuklar özellikle depresif semptomların ağırlıklı olduğu dönemlerde daha tahammülsüz ve çabuk sinirlenebilen bir ruh haline bürünebilir.
- Psikotik rahatsızlıklar çok farklı şekillerde kendini gösterebileceği gibi bazı formları da kendini öfke ile belli edebilir.
- Davranım bozukluklarında sıklıkla karşılaşılan dürtüsellik seviyesinin yüksek olması durumu da öfkeyi tetikleyebilir.
Öfkeli ve saldırgan davranışlar sergileyen çocukların bu gibi davranışlarını en aza indirgeyebilmek için çocuğa karşı tutumlarınızda elbette dikkat edebileceğiniz bazı noktalar var.
- Öncelikle evin içinde birbirinize karşı davranışlarınıza ve konuşmalarınıza dikkat etmelisiniz. Çünkü çocuklar sizden ne görürlerse çevrelerine de onu yansıtırlar.
- Çocuğunuza sürekli bağırıp cezalandırmak yerine ona olabildiğince sakin bir şekilde yaklaşın ve sevginizle muamele edin.
- Çocuğu çok fazla kısıtlamak ve yönetmeye çalışmak yerine onun da düşüncelerine ve isteklerine öncelik tanıyın.
- Çocuğunuzun aşırı saldırgan davranışlarına tolerans göstermeyin, tepkinizi uygun bir şekilde ortaya koyun. Çünkü isteklerini yerine getirebilmek için bu durumu sürekli koz olarak kullanabilir. Saldırgan davranışları ödüllendirmeyin ve bu davranışın istenmeyen bir davranış olduğunu ona anlatın.
- Saldırgan davranışları kesinlikle dayakla cezalandırmayın. Bu şekilde çocuğunuzdaki olumsuz davranışın artmasına neden olabilirsiniz. Böyle durumlarda sakin kalın ve durumdan rahatsızlık duyduğunuzu 'ben dili' kullanarak ona söyleyin.
- Çocuk gergin ve sinirliyken onunla tartışmayın, sakinleşmesini bekleyerek daha sonrasında bu davranışının dezavantajlarıyla ilgili konuşun.
- Çocuğunuza sosyal olgunluğuna uygun olarak çeşitli sorumluluklar verin ve ona başarı duygusunu tattırın.
- Çocuğu kızgınlıktan ve saldırganlıktan kurtarabilmek için ona zevk alabileceği çeşitli hobiler edinmesinde yardımcı olabilirsiniz.
- Çocuk özellikle bilgisayar oyunlarındaki ve televizyonlardaki saldırgan öğelerle karşı karşıya getirilmemelidir. Engel olunamıyorsa da çocuğa eşlik ederek bu gibi davranışların olumsuzlukları ve hoş olmadığıyla alakalı çocukla konuşabilirsiniz.
Tüm olumlu ve gerekli çabalarınıza rağmen çocuğunuzun öfkeli ve saldırgan davranışlarına engel olamıyorsanız bir uzmandan yardım almanız yapacağınız en doğru şey olacaktır.
YORUM YAP
Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır. Yorumunuza yanıt verildiğinde mail ile bilgilendirileceksiniz.